Gürültü yönetmeliği, çevresel gürültü kirliliğini kontrol altına almak ve insan sağlığını korumak amacıyla belirlenen standartlar ve politikalar bütünüdür. Gürültü, modern yaşamın bir parçası olmakla birlikte aşırı ve sürekli maruz kalındığında insan sağlığını olumsuz etkileyebilecek potansiyele sahiptir. Bu nedenle gürültü yönetmeliği, gürültü seviyelerini izlemeyi, değerlendirmeyi ve kontrol etmeyi amaçlayarak çevresel ve halk sağlığını korumayı hedefler.
Gürültü Yönetmeliği Nedir?
Gürültü yönetmeliği, toplumda gürültü kirliliğini kontrol altına almayı amaçlayan düzenlemeleri içeren bir mevzuattır. Gürültü, insanların yaşam kalitesini etkileyen ve sağlık sorunlarına yol açabilen yaygın bir çevresel faktördür. Dolayısıyla gürültünün kontrol altına alınması ve yönetilmesi önemlidir. Gürültü yönetmeliği; gürültü kaynaklarını tanımlar, gürültü düzeylerini belirler ve gürültüyü azaltmak için çeşitli kurallar ve standartlar oluşturur.
Gürültü Yönetmeliğinin Amaçları
Gürültü yönetmeliğinin temel amaçları arasında çevresel gürültüyü azaltmak, insan sağlığını korumak, yaşam kalitesini artırmak ve toplumsal huzuru sağlamak yer almaktadır. Gürültünün neden olduğu sağlık sorunlarını önlemek, insanların yaşam alanlarında konforlu bir ortam yaratmak ve gürültü kaynaklarının etkilerini kontrol altına almak gerekmektedir. Çalışma ortamlarında işçi sağlığını korumak ve gürültü kaynaklarının çevresel etkilerini azaltmak da amaçlar arasındadır.
Gürültü Yönetmeliğinin Kapsamı ve Önemi
Gürültü kirliliği yönetmeliği, çeşitli sektörlerde ve faaliyet alanlarında gürültüyü kontrol altına almayı hedefler. Bu kapsam; endüstriyel tesislerden inşaat alanlarına, trafikten eğlence mekanlarına kadar geniş bir kategoriyi içerir. Gürültü yönetmeliği, gürültü düzeylerini sınırlayan standartlar ve kurallar belirlerken gürültüyü azaltmak için teknik ve teknolojik çözümleri teşvik eder.
Bu yönetmeliğin önemi toplumun genel sağlık ve refahını korumak, çevresel kaliteyi iyileştirmek ve yaşam alanlarında uygun bir ortam sağlamakla ilgilidir. Ayrıca iş yerlerinde çalışanların sağlığını korumak ve endüstriyel tesislerin çevresel etkilerini minimize etmek de yönetmeliğin kritik özelliklerindendir. Bu nedenle gürültü yönetmeliğinin etkin bir şekilde uygulanması ve takip edilmesi, toplumun genel refahı için hayati değere sahiptir.
Dünya Genelinde Gürültü Yönetmeliği Uygulamaları
Dünya genelinde çevresel gürültü kirliliğinin kontrol altına alınması için pek çok gürültü yönetmeliği mevzuat çeşidi bulunmaktadır. Bu uygulamalar, ulusal yasal düzenlemeler veya yerel düzeyde kabul edilen standartlar ve politikalar aracılığıyla gerçekleştirilir. Örneğin, Avrupa Birliği’nde, çevresel gürültüyü kontrol altına almak amacıyla “Avrupa Ortak Gürültü Değerlendirme Modeli” gibi projeler ve yönergeler geliştirilmiştir. Benzer şekilde Birleşik Devletler’de federal ve eyalet düzeyinde çeşitli yasal düzenlemeler ve standartlar bulunmaktadır. Site gürültü yönetmeliği ve iş yeri gürültü yönetmeliği gibi bu düzenlemeler endüstriyel tesislerden, evlere kadar çeşitli kaynaklara odaklanır ve gürültü düzeylerini belirler.
Türkiye’deki Gürültü Yönetmeliği Değişiklikleri ve Güncellemeler
Türkiye’de de gürültü yönetmeliği, çevresel gürültü kirliliğinin kontrol altına alınması için çeşitli yasal düzenlemelerle şekillenmektedir. Türkiye’de ilk olarak çevresel gürültüyü kontrol altına almak için “Çevresel Gürültü Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği” 2007 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmelik; gürültü düzeylerini belirlemek, izlemek ve kontrol altına almak için standartlar ve prosedürler belirlemiştir. Ancak yürürlükten kaldırılarak yerine 30 Kasım 2022’de “Çevresel Gürültü Kontrol Yönetmeliği” getirilmiştir.
Türkiye’deki gürültü yönetmeliği, ulusal yasal düzenlemelerle birlikte Avrupa Birliği standartları ve politikalarına da uyumlu hale getirilmeye çalışılmaktadır. 27601 sayılı “Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği”, Türkiye’de çevresel gürültüyü kontrol altına almak ve insan sağlığına, çevreye ve toplumun genel yaşam kalitesine zararlı etkilerini minimize etmek amacıyla oluşturulmuştur. Son yıllarda çevre ve şehircilik alanında yapılan çalışmalarla birlikte Türkiye’deki gürültü yönetmeliği sürekli olarak güncellenmekte ve revize edilmektedir. Böylece çevresel gürültü kirliliği etkili bir şekilde kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır.
Gürültü Yönetmeliğinin Temel İlkeleri
Gürültü yönetmeliği, çevresel gürültü kirliliğini kontrol altına almak ve insan sağlığını korumak için belirli temel ilkeler etrafında şekillenir. Bu ilkeler çevresel kaliteyi iyileştirmeyi, insanların yaşam kalitesini artırmayı ve toplumsal huzuru sağlamayı amaçlar. Temel ilkeler arasında gürültünün kontrol altına alınması, gürültü kaynaklarının tanımlanması, gürültü etkilerinin değerlendirilmesi, gürültü düzeylerinin belirlenmesi, standartların oluşturulması ve uygun tedbirlerin alınması yer alır. Bu ilkeler, gürültü kaynaklarının çeşitliliğine ve etkilerine göre farklılık gösterebilir. Ancak genel olarak çevresel gürültünün azaltılması ve kontrol altına alınması hedeflenir.
- Gürültü kirliliğinin azaltılması ve kontrol altına alınması.
- İnsanların yaşam, çalışma ve dinlenme ortamlarında rahat ve huzurlu bir atmosferin sağlanması.
- Sağlık sorunlarına neden olan aşırı gürültüden korunma.
- Çevrenin ve doğal yaşamın korunması.
Olarak kısaca özetleyebiliriz.
Gürültü Sınır Değerleri ve Ölçüm Standartları
Gürültü yönetmeliğine göre en yüksek maruziyet eylem değeri, çevresel gürültünün insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini önlemek için belirlenen bir referans seviyesidir. Bu değer belirli bir süre boyunca insanların maruz kalabileceği maksimum gürültü seviyesini ifade eder. Birim olarak desibel (dB) cinsinden ifade edilir ve çeşitli zaman dilimleri için farklı değerler olabilir. Örneğin, gece ve gündüz saatlerinde farklı sınır değerleri olabilir ve farklı yerleşim alanları için farklı standartlar uygulanabilir. Gürültü ölçüm standartları, gürültü düzeylerinin doğru bir şekilde ölçülmesi ve değerlendirilmesi için belirli prosedürleri ve teknikleri içerir. Bu standartlar gürültüyü kaynağında, çevrede veya insanların maruz kaldığı yerlerde ölçmek için belirli ekipman ve yöntemler kullanmayı gerektirir.
Gürültü Haritalama ve Eylem Planları
Gürültü haritalama bir bölgedeki gürültü düzeylerini belirlemek ve bu bilgileri değerlendirmek için kullanılan bir yöntemdir. Bu haritalar; gürültü kaynaklarını tanımlamak, hassas bölgeleri belirlemek ve gürültü kontrolü için stratejiler geliştirmek için kullanılabilir. Eylem planları ise belirlenen gürültü sorunlarına çözüm getirmek için uygulanan politika ve tedbirlerdir. Bu planlar; gürültü düzeylerini azaltmak, gürültü kaynaklarını kontrol etmek, duyarlı bölgeleri korumak ve toplumsal farkındalık oluşturmak için çeşitli adımları içerebilir.
Gürültü Kaynakları ve Yönetmelik Hükümleri
Gürültü yönetmelikleri, çeşitli gürültü kaynaklarını tanımlar ve bu kaynaklardan gelen gürültü düzeylerini kontrol altına almak için belirli hükümler içerir. Bu kaynaklar; endüstriyel, trafik, eğlence ve konut gibi farklı sektörlerde bulunur. Yönetmelik, bu farklı kaynaklardan gelen gürültü düzeylerini sınırlar.
Sanayi Kaynaklı Gürültü
Sanayi kaynaklı gürültü, endüstriyel tesislerin faaliyetleri ve işlemleri sırasında oluşan gürültüyü içerir. Bu tesisler; fabrikalar, rafineriler, enerji santralleri ve imalathaneler gibi alanlarda bulunur. Sanayi kaynaklı gürültü, makine ve ekipmanların işleyişi, taşıma ve nakliye işlemleri, malzeme işleme ve üretim süreçleri gibi faaliyetlerden kaynaklanır. Gürültü yönetmelikleri bu tür tesislerin belirli gürültü sınırlarını aşmamasını ve çevresel gürültü kirliliğini azaltmak için gerekli önlemleri almasını gerektirir. Bu önlemler arasında yalıtım, ekipmanın modifikasyonu, işletme saatlerinin düzenlenmesi ve yerleşim alanlarına uzaklık gibi tedbirler bulunabilir.
Trafik Kaynaklı Gürültü
Trafik kaynaklı gürültü; kara yolu, demir yolu, havaalanı ve su yolu gibi ulaşım sistemlerinden kaynaklanan gürültüyü ifade eder. Bu tür gürültü; araç motorları, tekerlek gürültüsü, fren sesleri ve yol yapısı gibi faktörlerden kaynaklanır. Trafik kaynaklı gürültü, yoğun şehir bölgelerinde ve ulaşım hatlarının yakınında bulunan yerleşim alanlarında bir çevresel kirlilik kaynağıdır. Gürültü yönetmelikleri, trafik kaynaklı gürültüyü kontrol altına almak için çeşitli önlemler içerir. Bunlar arasında trafik yönetimi, yol tasarımı, bariyerlerin kullanımı, hız sınırlamaları ve gürültü azaltma teknolojilerinin uygulanması yer alır.
Eğlence Mekanlarından Kaynaklanan Gürültü
Eğlence mekanlarından kaynaklanan gürültü; gece kulüpleri, barlar, konser salonları, sinemalar ve eğlence parkları gibi yerleri kapsar. Bu tür mekanlarda müzik, konuşma, kalabalık ve diğer eğlence faaliyetleri nedeniyle yüksek gürültü seviyeleri oluşabilir. Eğlence mekanlarından kaynaklanan gürültü, özellikle yerleşim bölgelerine yakın konumlandırılmışsa ve gece saatlerinde yoğunsa çevresel gürültü kirliliğine ve insanların yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. İşletmelerde gürültü yönetmeliği, bu tür eğlence mekanlarının belirli saatlerde sesi kontrol altına almasını, ses izolasyonu ve ses yalıtımı önlemleri almasını ve yerleşim bölgelerine olan etkilerini azaltmasını gerektirebilir. Gece kulübü ses yalıtımı işlemi birçok işletme için zaruri olabilir.
Gürültü Kontrol Yöntemleri ve Uygulamaları
Gürültü kontrolü, çevresel gürültü kirliliğini azaltmak ve insan sağlığını korumak için çeşitli yöntemler ve uygulamalar içerir. Bu yöntemler; gürültü kaynağını azaltmayı, gürültüyü yayılmasını engellemeyi veya insanları gürültüden korumayı amaçlar. Resmi gazete apartman gürültü yönetmeliği 2023 yılına göre iş günleri öğlen saatlerinde (13:00 ile 15:00 arası) ve gece saatlerinde (19:00 ile 07:00 arası) sessizlik sağlanması zorunludur. Bu anlamda bina gürültü yönetmeliği kaidelerine uyulmalıdır. Tüm kontrol yöntemleri ve uygulamaları endüstriyel tesislerde, trafik yollarında, eğlence mekanlarında ve diğer yerlerde kullanılabilir.
Gürültü Azaltma Teknikleri ve Yöntemleri
Gürültü azaltma teknikleri ve yöntemleri, gürültü kaynağından kaynaklanan gürültü seviyelerini azaltmak için kullanılan çeşitli stratejileri içerir. Bu teknikler arasında ekipmanın değiştirilmesi veya modifikasyonu, işletme süreçlerinin optimize edilmesi, titreşim kontrolü, ses bariyerlerinin kullanımı ve akustik düzenlemeler yer alabilir. Örneğin, endüstriyel tesislerde gürültü seviyelerini azaltmak için daha sessiz ekipmanlar kullanılabilir veya titreşim izolasyonu önlemleri alınabilir. Trafik yollarında daha sessiz lastiklerin kullanımı veya ses yutucu yolların tasarımı gibi önlemler alınabilir. Bunların dışında özellikle ofis ve eğlence yerleri gibi alanlarda akustik ürünler tercih edilebilir. Özellikle ürün yelpazemiz arasında bulunan Akustik perde, baffe tavan ve dış mekan ses engelleme perdesi gibi ürünler ses dengesini oluşturmak amacıyla üretilmiş ürünlerdir.
Gürültü Yalıtım Malzemeleri ve Çözümleri
Gürültü yalıtım malzemeleri ve çözümleri, gürültünün yayılmasını engellemek ve insanları gürültüden korumak için kullanılır. Bu malzemeler yüksek yoğunluklu ve ses yalıtım özelliklerine sahip materyallerden üretilir. Gürültü yalıtım malzemeleri arasında ses yalıtım panelleri, akustik bariyerler, yalıtım köpükleri ve izolasyon malzemeleri bulunur. Bu malzemeler; duvarlar, tavanlar, zeminler ve pencereler gibi alanlara uygulanabilir. Gürültü yalıtımı için özel olarak tasarlanmış yapısal çözümler de kullanılabilir. Bu da gürültüyü engelleyen veya absorbe eden yapı elemanlarının kullanımını içerir.
Gürültü Yönetmeliği ve Halk Sağlığı
Gürültü yönetmeliği, çevresel gürültü kirliliğinin azaltılması ve insan sağlığının korunması için belirli standartlar ve politikalar içerir. Bu yönetmelikler belirli gürültü sınırları belirler ve çeşitli gürültü kaynaklarını kontrol altına almak için önlemler önerir. Gürültü yönetmeliği, halk sağlığını korumak için gereklidir. Çünkü aşırı gürültü; işitme kaybı, uykusuzluk, stres, kalp rahatsızlıkları ve diğer sağlık sorunları gibi çeşitli olumsuz etkilere neden olabilir. Dolayısıyla gürültü yönetmeliği, insanların yaşam kalitesini artırmak ve toplum sağlığını korumak adına önem arz eder.
Gürültü Yönetmeliği İçin Belirlenen Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; çevresel gürültüye maruz kalınması sonucu kişilerin huzur ve sükûnunun, beden ve ruh sağlığının bozulmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak ve kademeli olarak uygulamaya konulmak üzere; değerlendirme yöntemleri kullanılarak çevresel gürültüye maruz kalma seviyelerinin, hazırlanacak gürültü haritaları, akustik rapor ve çevresel gürültü seviyesi değerlendirme raporu ile belirlenmesi, çevresel gürültü ve etkileri hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi, gürültü haritaları, akustik rapor ve çevresel gürültü seviyesi değerlendirme raporu sonuçları esas alınarak; özellikle çevresel gürültüye maruz kalma seviyelerinin insan sağlığı üzerinde zararlı etkilere sebep olabileceği ve çevresel gürültü kalitesini korumanın gerekli olduğu yerlerde, gürültüyü önleme ve azaltmaya yönelik eylem planlarının hazırlanması ve bu planların uygulanması ile ilgili usul ve esasları belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; özellikle nüfusun yoğun olduğu alanlarda, parklarda veya yerleşim bölgelerindeki diğer sessiz alanlarda, açık arazideki sessiz alanlarda, okul, hastane ve diğer gürültüye hassas alanlar da dahil olmak üzere insanların maruz kaldığı çevresel gürültüler ile çevresel titreşime yönelik esas ve usulleri kapsar.
(2) Bu Yönetmelik kişinin kendisinden dolayı maruz kaldığı gürültüyü, 26 ncı maddede belirtilen ev faaliyetleri dışındaki gürültüler ile komşuların oluşturduğu gürültüyü, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamındaki işyerlerinde çalışan işçilerin maruz kaldığı gürültüyü, ulaşım araçlarının iç gürültüsünü ve askeri alanlardaki askeri faaliyetlere bağlı gürültüyü kapsamaz.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik; 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 14 üncü maddesi ile 1/5/2003 tarihli ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
- a) Açık arazideki sessiz alan: Yetkili idare tarafından ulaşım, sanayi veya rekreasyon faaliyetlerinden kaynaklanan her türlü gürültü rahatsızlığına maruz kalmayacak şekilde ayrılan bir alanı,
- b) Ağırlıklama: İnsan işitme sisteminin özelliğinin dikkate alınarak, ses basıncı seviyesinin frekanslara göre farklı şekilde değiştirilmesini,
- c) Ağırlıklanmış ses azaltma indeksi (Rw): Malzemelerin ses yalıtım performansının laboratuar şartlarında ölçülen ve tek bir değer olarak ifade edilen etiket değerini,
ç) Akşam gürültü göstergesi (Lakşam): A ağırlıklı uzun dönem ses seviyesinin enerji ortalaması olup, yılın akşam sürelerinin tamamına göre belirlenen ve akşam süresindeki rahatsızlığı ifade etmekte kullanılan etkilenim seviyesini,
- d) Akustik gölge bölgesi: Ses dalgalarının bir çevrede yayılmaları sırasında engeller, rüzgâr etkisi ve günlük sıcaklık değişimleri gibi dış etkilerle kırılma ve kıvrılmalara uğramaları sonucu ortaya çıkan ve içerisinde ses seviyelerinin 10 dB kadar azalma gösterdiği alanları,
- e) Akustik planlama: Gelecekte var olabilecek gürültülerin arazi kullanım planlaması, trafik ve trafik planlaması için sistem mühendisliği ile ses yalıtımı tedbirleri ve gürültü kaynaklarının kontrolü gibi planlanmış tedbirler kullanılarak kontrol edilmesini,
- f) Akustik rapor: 29/4/2009 tarihli ve 27214 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmeliğin Ek-1 ve Ek-2’sinde yer alan ve 7/3/2008 tarihinden önce kurulmuş veya bu tarihten sonra planlama ve kurulma aşamasını tamamlayarak faaliyete geçmiş işletmelerin, tesislerin değerlendirme yöntemleri kullanılarak oluşması muhtemel çevresel gürültü seviyelerinin belirlendiği ve sınır değerlerin aşılıp aşılmadığını gösteren raporu,
- g) Alıcıda tedbirler: Gürültünün azaltılamadığı ortamlarda özellikle yüksek seviyeli gürültüden korunmak için kişilerin işitme organlarının korunmasına yönelik etkilenen kişi üzerinde alınabilecek tedbirleri…
Gürültünün Sağlık Üzerindeki Etkileri
Gürültü, insan sağlığı üzerinde çeşitli olumsuz etkilere sahip olabilir. Uzun süreli maruz kalma, işitme kaybı, uykusuzluk, stres, anksiyete, depresyon, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve iş performansında azalma gibi sağlık sorunlarına neden olabilir. Özellikle yüksek gürültü seviyelerine maruz kalma, işitme sistemi üzerinde kalıcı hasarlara yol açabilir ve işitme kaybına neden olabilir. Uyku düzenini bozabilir, dinlenme kalitesini düşürebilir ve genel yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Gürültü Kontrolünün Toplum Sağlığına Katkıları
Gürültü kontrolü, toplum sağlığına olumlu katkılarda bulunabilir. Seviyelerinin azaltılması veya kontrol altına alınması, insanların daha sağlıklı bir çevrede yaşamasını ve çalışmasını sağlar. Bu da işitme sağlığının korunmasına, uyku kalitesinin artırılmasına, stres ve anksiyete düzeylerinin azaltılmasına, iş performansının artırılmasına ve genel refahın iyileştirilmesine katkıda bulunabilir. Çevresel gürültü kirliliğinin azaltılmasıyla birlikte toplumun yaşam memnuniyeti de artabilir.
Gürültü Yönetmeliği Uygulama Zorlukları ve Çözüm Önerileri
Gürültü yönetmeliğinin uygulanması, çeşitli zorluklarla karşılaşabilir. Bu zorluklar arasında yasal düzenlemelerin yetersizliği, denetim eksikliği, teknik kapasitenin yetersizliği, kaynak kısıtlamaları ve kamuoyu bilincinin düşüklüğü bulunur. Bu zorlukların üstesinden gelmek için daha etkili yasal düzenlemelerin oluşturulması, denetim ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, teknik yeteneklerin geliştirilmesi, kaynakların daha etkin kullanılması ve kamuoyu bilincinin artırılması gerekir. Gürültü kontrolü için daha iyi teknolojik çözümler ve inovasyonlar geliştirilmesi de önemlidir.
Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
Çevre gürültü yönetmeliği uygulamasında çeşitli sorunlarla karşılaşılabilir. Bu sorunlar arasında yetersiz kaynaklar, teknik zorluklar, hukuki belirsizlikler, denetim eksikliği ve kamuoyu baskısı yer alır. Üstesinden gelmek için daha etkili politika ve düzenlemelerin oluşturulması, daha fazla kaynak tahsis edilmesi, teknik kapasitenin artırılması, denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve kamuoyu katılımının sağlanması gerekir. Ayrıca gürültü yönetiminde daha iyi iş birliği ve koordinasyon kurulması da sorunların çözümüne yardımcı olabilir.
Etkili Gürültü Yönetimi İçin Öneriler
Etkili bir gürültü yönetimi için çeşitli öneriler bulunmaktadır. Bunlar; güçlü ve etkili yasal düzenlemelerin oluşturulması, gürültüyü kontrol etmek için teknik önlemlerin alınması, gürültü seviyelerini düzenli olarak izlenmesi, gürültü kaynaklarının önceliklendirilmesi ve kamuoyunun binalarda ses yalıtımı ve gürültü yönetmeliği konusunda eğitilmesidir. İş birliği ve koordinasyonu artırmak için farklı paydaşlar arasında iletişimi güçlendirmek de önemlidir. Tüm bu önlemler, gürültü seviyelerini azaltmak ve çevresel gürültü kirliliğini kontrol altına almak için gereklidir.
Gürültü Yönetmeliği ve Teknolojik Gelişmeler
Çevresel gürültü yönetmeliği ve teknolojik gelişmeler arasında güçlü bir ilişki vardır. Teknolojik gelişmeler gürültü ölçümü, kontrolü ve azaltılması konularında yeni fırsatlar sunar. Özellikle gürültü yönetmeliğinin uygulanmasında yeni teknolojilerin kullanımı önemlidir. Bu teknolojiler arasında gelişmiş ses ölçüm cihazları, uzaktan izleme sistemleri, akıllı sensörler, gürültü haritalama yazılımları ve akustik modelleme araçları bulunur. Bu teknolojiler gürültüyü daha etkili bir şekilde izlemeyi, değerlendirmeyi ve kontrol etmeyi sağlayabilir. Markamızın akustik duvar kağıdı, akustik halı, akustik duvar paneli ve ses emici akustik perde gibi ürünleri sayesinde ses yalıtımı konusunda başarılı sonuçlara ulaşaabilirsiniz.
Gürültü Ölçümünde Yeni Teknolojiler
Gürültü ölçümünde kullanılan yeni teknolojiler, gürültü seviyelerini daha hassas bir şekilde izlemeyi ve değerlendirmeyi sağlar. Geleneksel ses ölçüm cihazlarına ek olarak akıllı sensörler ve uzaktan izleme sistemleri gibi yeni teknolojiler kullanılabilir. Bu teknolojiler gürültü seviyelerini gerçek zamanlı olarak izleyebilir, verileri buluta aktarabilir ve uzaktan erişim imkanı verir. Ayrıca gelişmiş veri analizi ve raporlama özellikleri, karar vericilere daha detaylı ve kapsamlı bilgi sunabilir.
Gürültü Kontrolünde İnovatif Yaklaşımlar
Gürültü kontrolünde kullanılan inovatif yaklaşımlar, geleneksel yöntemlere alternatif olarak geliştirilen yeni stratejilerdir. Bu yaklaşımlar; akustik bariyerlerin kullanımı, titreşim kontrolü, aktif gürültü azaltma teknolojileri, çevresel planlama ve tasarım stratejileridir. Örneğin, gelişmiş malzemelerin kullanımıyla daha etkili ses yalıtımı sağlanabilir veya akustik bariyerlerin yerleşimiyle gürültü yayılımı engellenebilir. Bu inovatif yaklaşımlar, gürültü kontrolünde daha etkili ve sürdürülebilir çözümler yaratır.
Gürültü yönetmelikleri hakkındaki tüm detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz
ÇEVRESEL GÜRÜLTÜ KONTROL YÖNETMELİĞİ
BİNALARIN GÜRÜLTÜYE KARŞI KORUNMASI HAKKINDA YÖNETMELİK
SIKÇA SORULAN SORULAR
Gürültü kontrol izin belgesi belirli bir etkinlik veya inşaat projesi için gürültü düzeyini kontrol altında tutmak amacıyla yerel yetkililerden alınan resmi bir belgedir. Gürültü standartlarına uyulduğunu ve çevredeki insanlara minimal rahatsızlık verildiğini doğrular
Gürültü şikayetleri bakanlık veya apartman yönetimi, polis ve zabıta gibi yerel yetkililere doğrudan iletilir ve işlenir.
İş günlerinde 13:00-15:00 saatleri ile 19:00-07:00 saatleri arasında yüksek sesle müzik dinlemek veya yüksek sesli elektrik süpürgesi çalıştırmak gibi uygulamalar yasaktır. Hafta sonu ise tüm gün geçerlidir.